Bellek Mekânı Olarak Belgesel Sinema: Kapalıçarşı’da Kırk Bin Adım Filminde İnsan, Mekân ve Eşya

Bu çalışmada, belgesellerin bir bellek mekânı olarak bireysel, kolektif ve kültürel belleğin yeniden üretimine nasıl katkı sağladığını ortaya koymak amaçlanmıştır. Türkiye’nin kolektif ve kültürel hafızasına çekmiş olduğu sayısız belgeselle katkı sağlayan Suha Arın’ın Kapalıçarşı’da Kırk Bin Adım be...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Ayşe Gül Toprak Ökmen
Format: Article
Language:English
Published: Sakarya University 2024-12-01
Series:Medya ve Kültür
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3952434
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Bu çalışmada, belgesellerin bir bellek mekânı olarak bireysel, kolektif ve kültürel belleğin yeniden üretimine nasıl katkı sağladığını ortaya koymak amaçlanmıştır. Türkiye’nin kolektif ve kültürel hafızasına çekmiş olduğu sayısız belgeselle katkı sağlayan Suha Arın’ın Kapalıçarşı’da Kırk Bin Adım belgeseli örneklem olarak seçilmiştir. Film sembolik bellek mekânlarından biri olan Kapalıçarşı’nın kadim geçmişi ile çekildiği dönemi karşılaştırırken mekânın değişen, dönüşen ve özelliğini koruyan yönlerini hikâyeleştirerek kolektif ve kültürel belleği güçlü bir anlatımla üretmekte; yaklaşık yarım asır sonra çekildiği döneme dair ikinci bir bellek çalışmasını başlatmaktadır. Nitel içerik analizi tekniği ile incelenen filmde temalar ana mekân, insan unsuru ve kültürel simgeler olmak üzere üç başlıkta ele alınmış ve mekânlar, insan betimlemeleri ve eşyalar alt kategoriler olarak incelenmiştir. Filmin anlatısı ile diğer sinematografik özellikler diğer unsurlar olarak ele alınmıştır. Belgesel Kapalıçarşı’yı fiziksel özelliklerinin yanında, binlerce yıldır süregelen ticari faaliyetlerin, kültürel etkileşimlerin ve İstanbul’un günlük yaşamının bir yansıması olarak resmetmektedir. İnsan-mekân etkileşimi açısından; insanların mekânı nasıl kullandığı ve toplumsal ilişkilerin mekânsal bağlamlarda nasıl şekillendiği hem görüntülerle hem de hikâye anlatıcısının aktarımıyla etkili bir biçimde yansıtılır. Eşyalar gibi kültürel simgeler ise ticari bir nesne özelliğinin yanında kültürel semboller ve kişisel/kolektif anıların taşıyıcısı olarak gösterilir. Böylece film kentsel hafızanın korunmasına katkıda bulunurken, dönemin İstanbul'unun tarihine ve kültürel mirasına ilişkin bilgileri yaratıcı bir biçimde işleyerek gelecek kuşaklara aktarmaktadır.
ISSN:2791-6979